Kurumsal Eğitimlerin Yeni Adresi: Lukwise
Kurumsal hayat ve bankacılık geçmişinden sonra girişimci olmaya karar veren Burçak Çakır ve Burcu Yalçınkaya, geliştirdikleri Lukwise isimli platformla, eğitim isteyen kurumların kullanıcılarına aradıkları hizmeti hızlıca bulup teklif almalarını sağlıyor.
Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nin (BTM) başarılı kadın girişimcilerinden olan ve Lukwise adlı girişimleriyle BTM Post Kuluçka Programı’nda yer alan Burçak Çakır ve Burcu Yalçınkaya, Lukwise’ın hikayesini, proje süreçlerini ve hedeflerini Ticaret Gazetesi’ne anlattı.
Lukwise nedir? Kullanıcılarına ne gibi çözümler sunuyor?
Lukwise, eğitim arayan kurumların kullanıcılarına aradıkları hizmeti hızlı bulup teklif alabilmeleri için var. Biz bir kurumsal eğitim pazaryeriyiz ve eğitim arayan üyelerden herhangi bir ücret ve taahhüt almadan gerçekleştiriyoruz. Eğitim veren üyeler ile hizmetlerini, kadrosunun ve kendisinin yetkinliklerini, firmasını profil sayfasından standart, hızlı ve profesyonel bir şekilde oluşturup tanıtmaya başlıyor. Lukwise’ın bir amacı da pazaryeri işlevi yanında, iş birlikleri ile üyelerinin ihtiyaçlarında onlara hızlı ve avantajlı çözümler sunmak. İşbirlikleri kapsamında online toplantı salonları, sınıflar, öğrenme yönetim sistemleri, videolu içerikler oluşturma gibi farklı firmalar yer alıyor. “Kurumsal eğitim sektöründeki kurum ve kişilerin büyümesine ve gelişmesine destek olmak” üzere yola çıktık ve bundan sonra da yeni özelliklerimiz ile yola devam edeceğiz.
Projenizin ortaya çıkış hikayesinden bahsedebilir misiniz?
Biz uzun kurumsal hayat ve bankacılık geçmişinden sonra eğitim ve danışmanlık alanında faaliyet göstermeye başlayan iki kadın girişimciyiz. Kurumsal hayatta, ekipler yönettik, farklı alanlarda görev aldık ve uzmanlaştık. Uzmanlık alanlarımız da ekip olarak birbirimizi tamamlayıcı alanlardan oluşuyor. Kurumsal eğitim hayatımıza, ilk başta eğitim arama tarafından kurumlarda yöneticilik yaptığımız dönemde girmişti. Ekiplerimize, şubelere ve aynı zamanda tabii ki kendimize de eğitimler aradık, aldık, değerlendirdik. Yeni ve farklı eğitimler bulurken, aynı zamanda alternatifler de ararken süreç çok uzun ve bazen verimsiz ilerliyordu. Tabii dijital destek olmadan işin uzaması gayet normal karşılanıyordu. Eğitim ve danışmanlık firması yönetirken de her zaman hedeflerimize yönelik hareket ettik. Yeni müşterilere nasıl daha kolay ve daha hızlı ulaşacağımızı konuştuk. Bizim için doğru müşteri ile bir araya gelmek de çok önemliydi. Bir eğitim firması nerede tanıtım yapmalı, en çok nasıl uzmanlıklarını ve deneyimleri ile kendisini görünür yapabilir diye düşünmeye başladık. Sonra bunun dijital dünyada nasıl bir yere oturur diye düşünerek devam ettik. Sektörün ihtiyacının temelde bu sektördeki alıcıyı ve hizmet sağlayıcıyı bir araya hızlı, pratik ve alternatifleri ile getirerek iletişime geçirmek olduğuna inanarak Lukwise olarak yola çıktık.
Lukwise bugüne kadar hangi süreçlerden geçti?
Projeye önce genel kapsamını belirleyerek başladık. Daha sonra bir fizibilite hazırladık. Buna paralel olarak da yazılım aşamasına geçtik ve tasarımı konuştuk. Projeyi 2018 yıl sonunda konuşmaya başladık. Temmuz 2019’da mock up, Eylül 2019’da da MVP aşamasına geldik. Sitemizi açıp üye kazanmaya başladık. Kurucu ortaklar olarak Temmuz 2019’dan itibaren paydaş görüşmelerine başladık. Sektörün hem eğitim arayan hem de eğitim veren kurumları ile iletişime geçtik. Bu süreçte 200’ün üzerinde birebir görüşme gerçekleştirdik. Buradaki amacımız sektör paydaşlarının ihtiyacı, beklentilerini valide etmekti. Bir yıllık süre içinde, eğitim veren ve eğitim arayan toplam 100’e yakın üyeye ve 200 eğitime ulaştık. Lukwise üzerinden eşleştirmeleri gerçekleştirdik. Bugün geldiğimiz aşamada hem birebir görüşmelerimizin hem de sosyal medya üzerinden yaptığımız iletişim ve PR çalışmalarının katkısı oldu. Üye kazanmaya ve hem yerelde hem de globalde sektörü takip etmeye devam ediyoruz. Bir yandan da site üzerinde geliştirme çalışmalarımız devam ediyor.
Müşteri profiliniz kimlerden oluşuyor?
Müşteri profilimiz iki temel segmentten oluşuyor. Bunlardan ilki eğitim veren üyeler olup, eğitim firmaları ve profesyoneller, koç, mentor ve danışmanlık yapanlar. Diğer segmentimiz ise hizmet arayan kurumlardan oluşuyor. Bu grubun içerisine kurumsal firmalar ile reel sektör firmaları, odalar, birlikler ve dernekler de giriyor. Aslında kurumu için eğitim, danışmanlık, koçluk gibi hizmet arayışında olan tüm kullanıcılar aktif üyemiz olabiliyor. Bir kurum içinde tüm hizmet arayan kişiler üye olabilir. Üyelik ve kullanım işlemleri de son derece basit bir şekilde yapılabiliyor. Üyelerimize arama-bulma dışında bir araya getirme hizmeti de sunuyoruz. Diyelim ki kurumunuzun çok spesifik bir eğitim ihtiyacı var. Lukwise ile iletişime geçtiğinizde sizin için biz buluyoruz. Ayrıca üyelerimiz adına tanıtım, SEO desteği ile daha görünür olma, etkinlik iletişimi, blog yazıları imkanları sağlıyoruz. Her hafta hazırladığımız “Haftalık Bülten” dijital olarak hazırlanıyor ve sektörün ihtiyaçları ile ilgili röportajlar, üyelerimizden duyurular, etkinlik takvimleri yer alıyor.
Müşterileriniz tarafından en çok hangi eğitimler tercih ediliyor?
2020 yılı içerisinde Lukwise üzerinden en çok aranan eğitimler sırasıyla “Liderlik”, “Koçluk”, “Satış”, “İngilizce”, “Pazarlama” oldu.
Türkiye’de ve dünyada eğitim sektörünü nasıl yorumluyorsunuz? Özellikle eğitimdeki dijital dönüşümü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dünyada, kurumsal eğitim sektörünün büyüklüğü 370 milyar USD ve 2024 yılına kadar yıllık ortalama yüzde 9’luk bir büyüme beklentisi mevcut. Türkiye’nin büyüklüğü 250 milyon USD olarak öngörülüyor. Türkiye bulunduğu bölge geneline göre kurumsal eğitim sektöründe gelişmeye en açık ülkelerden biri olmakla birlikte, 2024 yılına kadar yine kurumsal eğitimde en hızlı büyüyecek ülkeler içinde de yer alıyor. Online eğitim olarak bakıldığında dünyada pazar büyüklüğü 2015 yılında 107 milyar USD iken, bunun 2025 yılında 325 milyar USD olması bekleniyordu. Bu yıl yaşanan başta pandemi sürecindeki gelişmelere bakıldığında ise dijital dönüşümün hız kazandığı ve pazarın daha da ivmeleneceği tahmin ediliyor. Pandemi başında sınıf eğitimlerinin yaklaşık yüzde 88’i iptal edildiğinden, içeriklerini dijitale hızlı taşıyanlar fark yarattı. Bu aşamada dijital dönüşüm ve kurumsal eğitim hızlıca bir araya geldi. Dijital kanallar ve araçlar üzerindeki tereddütler azaldı. Bundan sonra da dijital kanallarının ağırlığı önde olacaktır. Çalışan verimliliği yanı sıra enerji verimliliğine katkıları da bu kanalların öne çıkmasındaki temel nedenlerden. Dijital dönüşüm hız kazanırken, dijital araçların gelişimi aynı şekilde hızlandı. Online toplantı ve sınıflar için araçlar, videolu ve interaktif eğitimlerin oluşturulması, online sertifikalar, sosyal medya kanalları da yoğunlaşıyor. Lukwise olarak bizler de ilk günden bu yana dijital dönüşümü destekliyoruz. Eğitim ihtiyaç analizinden başlayarak iletişime kadar tüm sürecin dijitalleştirerek, aynı zamanda eğitim veren üyelerimizin profil sayfalarından kataloglarını online ve güncel tutmalarını sağlıyoruz. Kısacası eğitimin dijital dönüşümde en olumlu şekilde etkilenecek sektör olduğunu düşünüyoruz.
Pandemi süreci projenizi nasıl etkiledi?
Mart ayında ilk vakanın çıkmasıyla birlikte sektörde yaklaşık bir buçuk aylık bir belirsizlik yaşandı. Bir yandan sınıf eğitimleri iptal edildi, diğer taraftan eğitim veren kurumların kendilerine yeni ve dijital bir kanal ve içerik oluşturma kararı verip, aksiyona geçmeleri gerekti. Biz her zaman sektörü ve bu sektördeki kurum ve kişilerin gelişmesine destek olmayı önceliğimiz ve değer önerimiz olarak belirledik. Dolayısı ile eğitim veren üyelik paketlerimizde “Büyük Paket” üyeliğini ücretsiz yaptık. Bir yandan da birebir görüşmelerimizin tamamını hızlıca online görüşmelere çevirdik. Şehir dışı seyahatleri planlıyorduk. Bunları da online toplantılara çevirdik. Yani üye ve sektör görüşmelerimiz hiç yavaşlamadı. Bilakis arttı. Canlı sektörel etkinliklerimizi de webinar formatına aktardık. Böylece “WiseTalks” webinarlar serisi oluştu. Bu seride Mayıs-Temmuz arası yerli-yabancı konuklarımızı ağırladık, tüm katılımcılarımıza dijital sertifikalar verdik ve çok olumlu geri dönüşlerimiz oldu. Aslında bu pandemi ve #evdekal sürecini biz olumlu bir akışa çevirebildik kendi adımıza.
BTM’yle yollarınız nasıl kesişti? BTM projenize ne gibi katkılar sağladı?
BTM ile yollarımız ilk olarak 2019 yılında BTM’de gerçekleştirilen girişimcilik ekosistemine yönelik bir panel ile kesişti. Bizim için ilham verici, aydınlatıcı bir panel olmuştu. Daha sonrasında da İTO İl Kadın Girişim Kurulu’nda BTM ve girişimcilik üzerine bir konuşması sonrasında BTM Direktörü İbrahim Elbaşı ile tanışma fırsatı bulduk. Bunların hepsi bizim BTM’ye dahil olmayı istememizde çok etkili noktalardır. BTM girişimlerin gelişmesine çok destek veren, ekosistemi iyi okuyan, donanımlı bir ekipten oluşuyor. Projemize ve aynı zamanda kurucu ortaklar olarak bize çeşitli anlamlarda katkıları var. Girişimin bilinirliği ve görünürlüğü artırabilmek için tanıtım çalışmaları için BTM kendi kanallarını girişimcilere açıyor ve destekliyor. Dopdolu eğitim programı ile tüm farklı sektörlerde faaliyet gösteren her girişime uygun eğitimleri alanında deneyimli eğitimciler ile sağlıyor. Diğer taraftan, bu ekosistemde en çok ihtiyaç duyulan yatırım, yatırımcı, yeni müşteri konusunda İTO komiteleri üzerinden eşleştirmeler yapıyor. Biz de Lukwise olarak tüm bu alanlardan BTM’den büyük katkı ve destek gördük ve görüyoruz.
Global ve Türkiye pazarında kendinizi nerede konumlandırmayı düşünüyorsunuz?
İlk aşamada pazarda bir öncü olarak, tüm Türkiye’de bu sektörün büyümesinde bir destekçi, bir paydaş olarak yer almayı istiyoruz. Daha önce de bahsettiğimiz gibi, Türkiye’nin bu sektörde büyüme alanı çok umut verici. Türkiye’de tüm bölgelerde gelişmiş ve güçlü kurumlarımız var. Her birine ulaşma konusunda çok kararlıyız. Aynı zamanda Türkiye’deki kurumsal eğitim sektörünün hali hazırdaki güçlerini de dikkate alarak çevremizdeki ve kültürel olarak daha yakın olduğumuz ülkelerden başlayarak global pazarda yer almayı hedefliyoruz.
Türkiye’de girişimcilik ekosistemini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’de girişimcilik kavramı kadar girişimcilik ekosistemi de yeni gelişen, evrilen bir kavram. Girişimcilerin nefesleri bellidir ve doğru adım atanlar, planlı gidenler daha kalıcı olur. Dolayısı ile girişimcileri geliştirerek destekleyecek ve yön verecek kuluçka merkezleri ve benzeri yapıların artmaya başlaması çok olumlu bir etken. Mentorluğun etkisi çok büyük. Birçok girişim yatırımdan önce en çok ihtiyacı olan mentor yönlendirmesine bu merkezler aracılığı ile ulaşabiliyor. Mentorluk kavramı da her geçen gün daha da öne çıkıyor bu sayede. Yatırımcıların da girişimcilerden beklentileri tabii ki kısa sürede büyüme ve karlılık gibi hedefler. Bu da bazı durumlarda sürdürülebilirliğin önüne geçebiliyor. Yatırımcı kavramının ve bakış açısının da dünya standartlarında gelişmesi için bu merkezler çok değerli katkılar sağlıyor. Biz bu gelişen ekosistemde iki kadın girişimci olarak yer alıyoruz. Yılların tecrübesi ile bu işe çok isteyerek ve inanarak girdik. Girişimimizi bu ekosistemin içinde konumlandırmamızın sebebi, bu gelişen ekosistemin hem ivmesinden faydalanma hem de networkünün içinde yer alma düşüncesinden kaynaklandı. Birebir problemi deneyimleyerek girdiğimiz bir alanda en büyük motivasyonumuz bu sektörü bilen, projemize inanan kişiler ile buluşabilmemiz oldu elbette. Aynı zamanda yatırımların artması, girişimlerin kalıcılığının artması, girişimci yargısının değişmeye başlaması da diğer bir motivasyon kaynağı. Ve tabii ki, birçok zorluklar yaşadık ve yaşıyoruz. Yaşadığımız en büyük zorluk, Türkiye’de kurumsal eğitim konusuna zihinlerde yerleşmiş önyargı ile bakan kişilerin bakış açıları oldu. Bu önyargıları aşmak bizim için en zorlayıcı ama bir yandan da bizi güçlendirici bir etken oldu. Bu önyargıları birer birer aşabildiğimizi gördükçe kendimizi daha da motive olmuş buluyoruz.

