
“Kadınların Elinden” Sofraya Organik Lezzetler
Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nin (BTM) yeni dönem Post Kuluçka programında yer alan Kadınların Elinden, Anadolu’nun ücra köşelerinde bulunan kadın üreticilerin doğal ürünlerini, Türkiye’nin dört bir yanına ulaştırıyor. Bir sosyal girişim örneği olan Kadınların Elinden girişimi, kadın üreticilere eğitim, ekipman, lojistik, hukuk ve laboratuvar gibi destekler de sunuyor.
Kadınların Elinden girişimi kadın üreticilerin öncülüğünde, kadın üreticileri destekleyerek doğal ve organik üretimi kullanıcılara hızlı ve güvenilir bir şekilde ulaşmasını sağlıyor. Anadolu’daki kadın üreticilerin ürünlerini büyük pazarlarla buluşturan bir sosyal girişim olarak hayata geçen projeyi Kurucu Ortaklarından Muzaffer Alperen Önal anlattı.
Kadınların Elinden fikri nasıl doğdu?
Kurucu Ortaklarımızdan Alp, 2017 yılında İsviçre’ye staja gitmişti. Staj yaptığı firma tarımla alakalı bir projede yer alıyordu. Bu sırada Alp gördü ki; çok küçük alanlarda yüksek verimli teknolojik tarım yapılıyordu. Bu gözlemleri Türkiye’ye döner dönmez bize anlattı ve hızlı bir pazar araştırması yapmaya başladık. Bu noktada görüştüğümüz insanlar bize bu tür tarımın Türkiye’de neden yapılamayacağını anlattı. Biz ise geri çekilmek yerine o sorunları da çözmek adına çalışmalara başladık. Gözümüze çarpan en büyük sorun kadın üreticilerin ürünlerini sergileyebileceği bir pazara, yükü taşıyacak bir altyapıya ve gelişecek imkana sahip olmamalarıydı. Hayal etmenizi istiyorum, Anadolu’nun ücra köşelerindeki köylerde üretim yapan bir kadın üreticisiniz. Sağınızdaki ve solunuzdaki komşularınız sizinle aynı ürünleri üretiyor. Ne bir ekipmanınız ne de teknolojik altyapınız var. Elinizdekiler sadece bilginiz ve girişimci ruhunuz. Bu sorunları gördükten sonra Kadınların Elinden adını verdiğimiz platformumuz aracılığıyla kadın üreticilerin elinden tutmayı hedefledik. Sabancı Üniversitesi’nde öğrenci olduğumuz dönemlerde fikrimize değer veren üniversitemiz 100 bin TL hibe vererek aslında can suyumuz oldu. Aldığımız hibe ile birlikte 2018 Haziran ayına kadar ekip, değer ortaklığı ve kadın üreticiler noktalarında çeşitli çalışmalar yaptık. Kadın üreticilerimize eğitimler ve ekipman desteği vererek üretim sürecini verimli hale getirdik. Kadın üreticilere lojistik, hukuk ve laboratuvar konularında destek vererek ürünlerin kullanıcıların kullanımına uygun hale gelmesini sağladık. 2018 Haziran ayında ise resmi olarak Kadınların Elinden, Anadolu’daki kadın üreticilerin ürünlerini büyük pazarlarla buluşturan bir sosyal girişim olarak hayata geçti.
Projenizin yenilikçi yönünü anlatabilir misiniz?
Projemiz kadın üreticilerin öncülüğünde, kadın üreticileri destekleyerek doğal ve organik üretimi belirli kalite standartlarına uygun hale getirmeyi ve kullanıcıların hızlı, güvenilir şekilde doğal ürünlere ulaşabiliyor olmasını hedeflemektedir. Projemizin yenilikçi yönü ise tarladan sofraya geçen bu süreci geliştirmekte olduğumuz blockchain tabanlı ve sensörler içeren teknolojimizle birlikte şeffaflaştırıyor olmamız. Kullanıcılar ürünlerin üzerindeki QR kodlar ile birlikte ürünün üretim yerini, hikayesini, yapılan testleri, lojistik bilgisini ve daha bunun gibi birçok detayı görebiliyor olacak.
Projeniz hangi süreçlerden geçti? Şu an hangi aşamada?
Projemiz fikir, proje, kuluçka, MVP gibi ana süreçlerin hepsinden geçti. Kullanıcılarımıza stabil şekilde ulaşabileceğimizi fark ettikten sonra ise 2018 Haziran’da resmi olarak faaliyete geçtik. Geçirdiğimiz iki senenin sonunda yatırımını almış, 150 binden fazla kullanıcıya sahip ve 100’den fazla platformda aktif satış yapan bir girişim olarak büyümeye devam ediyoruz.
Anadolu’daki kadınlar ne gibi sorunlar yaşıyor? Kadınların Elinden bu anlamda nasıl bir çözüm sunuyor?
Anadolu’daki kadınların en büyük sorunu aslında birden fazla sorunu aynı anda yaşıyor olmaları. Dışarıdan destek görmeyen kadın üreticiler kavanoz kapatmaktan tutun, etiket yapmaya kadar birçok ekipmanla halledilebilecek küçük sorunları aynı anda yaşıyorlar. Bu tarz sorunlar kümülatif olarak biriktiğinde ise hem manevi hem de maddi olarak kadın üreticiler sürdürülebilir bir çalışma sergileyemiyor. Kadınların Elinden olarak önceliğimiz kadın üretici ortaklarımızın ekipman sorunları. Ardından lojistik, laboratuvar testleri, dijital yeterlilik ve büyük pazarlara ulaşma aşamalarını Kadınların Elinden olarak düzenliyoruz. Bu serüvenin sonunda araba girmeyen köylerde üretilen doğal ürünler, Türkiye’nin dört bir yanındaki kullanıcılara ulaşabiliyor.
Müşteri profiliniz kimlerden oluşuyor?
Müşteri profilimiz doğal ve organik gıda tüketmeyi tercih eden bireysel kullanıcılardan oluşuyor. Bunun yanı sıra çalışanlarına yönelik motivasyon artırıcı hediye paketleri takdim etmek ve etkinlik düzenlemek isteyen kurumsal şirketlerden oluşuyor. Geçtiğimiz iki yıl içerisinde bireysel olarak 150 binden fazla kullanıcıya ulaştığımızda fark ettik. Aynı zamanda doğal gıdaya olan ilgi de her geçen gün artıyor. Ayrıca kurumsal şirketlerin özel günlerde alternatif aradığı günümüz dünyasında, doğal gıdalarla hazırladığımız paketlerimiz ve etkinliklerimizle de büyük bir kitleye hitap ediyoruz.
Doğal Yaşam Deneyim Şölenleri düzenliyorsunuz. Bize biraz bu etkinlikten bahseder misiniz?
Doğal Yaşam Deneyim Şölenleri, Kadınların Elinden olarak kullanıcılarla en yakın temasta olduğumuz ve en çok keyif aldığımız etkinliklerin başında geliyor. Bize göre Hatay’da üretilen bir zeytinyağı ya da Zonguldak’ta üretilen bir marmelat sadece ürün değil başlı başına bir deneyim. İşte bu deneyimi arkasındaki hikayelerle birlikte aktardığımız stantlarımıza Doğal Yaşam Deneyim Şölenleri adını veriyoruz. Şu ana kadar birçok kurumsal şirketin genel merkezinde, AVM’lerde ve işlek caddelerde 500’den fazla Doğal Yaşam Deneyim Şöleni düzenledik. Bütün ürünlerimizin tadımlıklarının, hikayelerinin ve satışının bulunduğu, kullanıcılarımıza kültürel değerlerimizi aktardığımız stantlarımız bir noktadan sonra bizim ana misyonlarımızdan biri haline geldi. Sahip olduğumuz Doğal Yaşam Deneyim Bahçemiz olsun, kendimizi Doğal Yaşam Deneyim Platformu olarak tanımlıyor olmamız olsun, birçok alanda doğal yaşamı deneyimletmekten büyük keyif alıyoruz.
BTM’yle yollarınız nasıl kesişti? Neden BTM?
Ekip olarak aslında yıllardır girişim ekosisteminin içindeyiz ve belirli bir bilgi birikimimiz oluştu. Bunun doğrultusunda BTM ile yolumuzun bir gün kesişeceğinden şüphemiz yoktu. Girişimleri seviye fark etmeksizin doğru konumlandırarak programlarına dahil eden BTM’yi gerek sunduğu imkanlarla gerekse sahip olduğu büyük ağ ile ölçeklenebilme hedeflerimizde çok doğru bir yol arkadaşı olarak gördüğümüz için buradayız.
Global ve Türkiye pazarında kendinizi nerede konumlandırmayı düşünüyorsunuz?
Türkiye pazarında günün sonunda en büyük teknolojik, yenilikçi gıda şirketi olarak bulunmayı hedefliyoruz. Doğal gıda dikeyinde ilerlediğimiz bu hedefe ulaşacağımıza inancımız tam. Globalde ise yakın dönemde Anadolu’yu temsilen güçlü bir marka olarak yer almayı ve ihracat kanalında kayda değer hacimde faal olmayı hedefliyoruz. Uzun vadede ise kendimizi gıda sektöründe akla gelen en büyük markalardan birisi olarak konumlandırıyoruz.
Türkiye’de girişimcilik ekosistemini nasıl değerlendiriyorsunuz? Ne gibi zorluklar yaşadınız? Bu yolculukta sizi ne motive etti?
Türkiye’de girişimcilik ekosistemi çok değişkenlik gösteriyor. Kadınların Elinden dışında ekosistemde bulunduğumuz birçok farklı girişim oldu ve fark ettik ki sektörlere göre izlenilen yollar çok değişiyor. Böyle bir atmosferin oluşmasındaki en büyük faktörün biz kurumsal devlerin girişimleri desteklemek yerine kendi geleneksel tutumlarıyla ekosisteme dahil olmaya çalışmaları yüzünden oluştuğunu düşünüyoruz. Kadınların Elinden olarak yaşadığımız zorluklar, seçtiğimiz dikeyin zorluklarının bulunmasından kaynaklandı. Kadın üreticilerin sorunu biz bu yola düşene kadar maalesef çözülememişti. Bir girişim olarak eğer çalışmazsak ve çaba sarf etmezsek bu zorlukların çözülemeyeceğini görmüş olmak bizi yolculuğumuzda motive etti.
Eklemek istedikleriniz…
Yola çıktığımızda Sabancı Üniversitesi öğrencisi olan 3 arkadaştık. Şu anda ise 20 kişilik genç ve dinamik bir ekibimiz var. Bu yolda en büyük desteği, can suyumuzu Sabancı Üniversitesi’nden aldık. Belirli başarılara imza atmış, büyümüş bir girişim olarak ise durmadan yolumuza devam ediyoruz. Aldığımız yatırımla birlikte 13.5 milyon TL ile değerlenmiş olan girişimimiz ile Türkiye’deki doğal gıda sektörünü kadın üreticiler öncülüğünde stabil hale getirmek istiyoruz.