
Girişimcinin Oyuncağını Elinden Almayın
Melek yatırımcı ve Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) mentorlarından Osman Çalışkan, Türkiye’deki girişimciliği ve startup yatırımcılığını değerlendirdi. Aynı zamanda BTM’nin Yatırımcı Kulübü Programı mezunlarından olan Çalışkan, yatırımcılara seslenerek girişimcinin oyuncağını elinden almamaları gerektiğini söyledi.
Startup ekosisteminin bugün bütün ülkelerde en önemli kurum olduğunu söyleyen Osman Çalışkan, son yirmi yıla bakıldığında özellikle değerlenen şirketlerin hemen hemen tamamının yeni nesil fikirlerle yola çıkmış, yeni nesil yatırım araçlarıyla desteklenmiş kurumlar olduğuna dikkati çekti. Herkesin bu duruma bir an önce adapte olması gerektiğini belirten Çalışkan, BTM’nin bu anlamda önemli bir rol model olduğunu kaydetti. Çalışkan sözlerine şöyle devam etti:
“BTM’den önce de benzer konularla ilgileniyorduk. Hatta birçok firmada da yatırımımız vardı. Fakat BTM yaptığımız yatırımları daha sistemli hale getirmemize vesile oldu. En başta bizim gibi düşünen başka insanlarla bir arada olma fırsatı bulduk. Bu çok önemli aslında. BTM’nin belki en önemli fırsatı arkasında bugün dünyanın en büyüklerinden biri olan, hatta Avrupa’nın en büyüğü İstanbul Ticaret Odası (İTO) gibi bir kurumun var olması. Bunun için de birçok yatırımcının, birçok girişimcinin halihazırda var olması çok önemli bir değer.”
Startuplar kozadan çıkmayı bekliyor
Görüntü işleme teknolojileri üzerine yatırımlar yaptığını söyleyen Çalışkan, yatırım yaptıkları şirketleri devamlı araştırdıklarını ve mentor arkadaş gruplarıyla sürekli çalışmalar yaptıklarını belirtti. Yatırım konusunda bir sektör ayrımı yapmadıklarına değinen Osman Çalışkan, “Böyle bir düşünceye sahip olmak zaten bahsettiğimiz ekosisteme zarar verecek bir şey aynı zamanda. Yani yeni fikirler, mevcutta var olmayan şeyleri zaten konuşmayı gerektiriyor. Siz yepyeni bir fikir arıyorsunuz, ama illa şu sektörde olsun derseniz farkına varmadan körleşirsiniz. “dedi. Bunun doğru bir yöntem olmayacağını ifade eden Çalışkan, yöntem olarak her fikri dinlemek gerektiğini, çünkü aslında o fikrin birçok sektörü ilgilendirebileceğini dile getirdi. Çalışan konuyla ilgili şunları söyledi:
“Fikri kelebeğe benzetelim. Yani bir tırtıl görünümünde koza yapıyor, kelebek olarak çıkıyor. İlk çıktığı zaman renksiz. Biraz sonra bir bakıyorsunuz rengarenk olmuş. Ben biraz startupları ona benzetiyorum. Bugün ellerinde uğraştıkları şeyin aslında nerelerde kullanılabileceğiyle ilgili tam olarak fikir geliştirmiş olmayabilirler, onu düşünemiyor olabilirler. Bu süreç girişimcinin becerisine, aklına, kendini geliştirme kabiliyetine göre değişiyor. Girişimcinin o kabiliyeti eğer yatırımcı tarafından hissedilmişse, hele hele yetkin mentorlar tarafından da bir yönlendirme yapılabilirse çok farklı şeylerle karşılaşılabilir. Çok değişik, yepyeni bir sektör de oluşabilir. “
Yeni dünyanın düzeninde sektör olarak görmediğimiz birçok şeyin yepyeni bir sektör gibi konuşulmaya başladığını söyleyen Çalışkan, “Düşünüyorum, yirmi sene önce teknolojiyi sektör olarak konuşamazdınız. Şimdi teknoloji sektörü diye bir kavram var. Çok daha ileri seviyede, yepyeni fikirlerle, yepyeni şeylerle karşılaşacağız. Bu da startup ekosistemiyle mümkün olabiliyor, çalışan girişimcilerle mümkün olabiliyor. Yani bu ortamı onlar hazırlıyorlar. İnşallah bizde de bunların sayısı çoğalır. Bu şekilde çalışan, fikir üreten, emek harcayan gençlerimiz çoğalır. Onlarla beraber ülke de yatırımcı da ticaret erbabı da yepyeni fırsatlar, imkanlar elde eder.” dedi.
Yanlış stratejiler ekosisteme zarar verir
BTM gibi kurumların girişimciliği teşvik ederek, yaygınlaşmasına vesile olduğunu söyleyen Çalışkan, girişimcilerin aşırı vaatlerle sahaya çıkartılmaları ya da girişimcinin tam olarak elindekini bilmeden kendisini farklı bir yerde hissetmesinin ciddi yanılgılara neden olabildiğinin altını çizdi. Bu yanılgılar sonucu yatırımcının da kandırılmış duruma düşebildiğini belirten Çalışkan, girişimcinin de kendine olan güvenini zaman zaman tamamen kaybettiğine değindi. Bu süreçte mentorluğun, yatırımcının ya da yatırım grubunun konu hakkında detaylı araştırma yapmış olmasının, konuyu irdelemesinin dünyadaki diğer rakiplere göre ya da diğer ürünlere göre belki o dönüştürücü teknolojinin ileri tarihteki tahminlemesine göre hareket etmesi gerektiğini ifade eden Çalışkan, yanlış yatırımlar ya da yanlış girişimcilerin işin geleceğine zarar verebileceğini, bu durumun da ekosisteme de ciddi anlamda zarar verebileceğine dikkati çekti.
Erken aşama yatırımlarda iş fikrinden çok girişimci önemli
İşletme ya da girişimci döngüsünde girişimin bulunduğu seviyeye göre yatırım yapılacak yerin değiştiğini söyleyen Osman Çalışkan, “Çok erken aşama bir yatırımda fikre çok fazla bakılmaz. Çünkü girişimcinin kendisi çok önemlidir. Girişimciye yatırım yapılır. Girişimcinin kendini geliştirme kabiliyeti, fikri dönüştürebilme becerisi, o fikri, fikirdeki evrimi yapabilmesi, kendisi üzerindeki o değişimi çabuk kabullenebilmesi gibi birçok yetenek aranmak zorunda.” dedi.
Girişimcilerin projeleriyle ilgili olarak bütün dünyada araştırmasını çok iyi yapmaları gerektiğine değinen Çalışkan, girişimcilerin benzer çalışma yapan diğer insanlarla da mutlaka ilişki kurmaları gerektiğinden ve Türkiye’yle sınırlı kalmayarak yurtdışındaki benzer şirketlerle de iletişim kurmalarının öneminden bahsetti. “Bunu yaparken şu firma çok büyüktür, bu firma çok küçüktür, ya da bu projenin arkasında şu yatırımcı var gibi ön fikirlerle yanlış zanlarla hareket etmesinler. O projenin destekleyicisi en büyük firma bile olsa, o en büyük firma ile mutlaka iletişime geçmeye çalışsınlar.” diyen Çalışkan, girişimcilerin bu süreci doğru yönettikleri takdirde kendilerini çok kendi evrimlerini gerçekleştireceklerini söyledi.
Startuplar desteklenmeli
Yatırım konusunda bazı tartışmalar yaşandığını ifade eden Osman Çalışkan girişimci ve yatırımcılara önemli tavsiyelerde bulundu. Çalışkan konuyla ilgili şunları söyledi:
“Bugün klasik yatırımcımız hemen yönetmeyi kim yapacak, nasıl idare edeceğiz, kimin söz hakkı olacak gibi yerlere takılıyor. Tabi bu ülkemizin geçmişte yaşadığı tecrübeler, ticari hayattaki durum belki ülkedeki ekonomi, iş çıkışları da bunlarda etkili fakat girişimcilik ekosisteminde bu şirketleri birer oyun alanı, birer geliştirme alanı olarak kabul edersek, girişimcinin oyuncağını elinden almak gibi bir şeyle karşılaşırız. Yani girişimcinin oyuncağını elinden almayacaksınız. Girişimci onunla oynayacak, girişimcinin hakkı o. Girişimci ona sahip olacak. Yatırımcı ve mentorlar girişimciyi eğitmekle, geliştirmekle sorumlu olan varlıklar. Bu açıdan baktığınız zaman geleneksel ticaretle uğraşan, geleneksel araçlara yatırım yapan arkadaşlarımız, girişimcilere ve startuplara yaklaşırken biraz daha hakim olmak yerine destekleme mantığına sahip olmaları lazım.Girişimcinin elindeki oyuncağı almak yerine, girişimcinin kaç seviyede kaç defa yatırım alacağını bu yatırım almalar aşamasında ne kadar değerlere ulaşabileceğini konuşmak lazım. Burada tabi kanuni regülasyon tarafında da eksiklerimiz var ülke olarak eksikliklerden doğan birtakım sıkıntılar da var ama yatırımcının buraya odaklanması lazım.”
BTM’yi ziyaret etsinler
BTM Yatırımcı Kulübü’nün ilk dönem mezunlarından olduğunu anımsatan Osman Çalışkan, yatırımcı sayısının artmasının, girişimcilik ekosisteminin daha da büyümesini sağlayacağını söyledi. Ticaret Odası üyelerinin de BTM’ye destek vermesi gerektiğine işaret eden Çalışkan, “Yatırımcı ve girişimci birbirine muhtaç. BTM bunu buluşturmak için en önemli yer, en önemli fırsatların bulunduğu ortam. Yatırımcı ne kadar çok olursa buradaki girişimci sayısı da o kadar artacaktır. Sadece yatırım yapmaları gerekmiyor, burada bulunmaları, buraya gelip ziyaret etmeleri bile yeterli.” dedi.