Ajanssy Dijital Rekabette Avantaj Sunuyor

Kişi ve kurumlara web tasarımı, sosyal medya, itibar ve kampanya yönetimi gibi hizmetler sunan Ajanssy, yüksek teknoloji ve tasarım gücüyle müşterilerine dijital dünyada rekabet avantajı kazandırmayı amaçlıyor.

Dünyanın en yenilikçi 20 girişiminden biri seçilen ve Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nin (BTM) Ön Kuluçka programında yer alan girişimlerinden Ajanssy, kısa vadede Türkiye’yi dünyada en iyi şekilde temsil etmeyi hedefliyor. Projenin Kurucusu Semih Yıldırım ile projenin gelişim sürecini, dijitalleşmeyi ve girişimciliği konuştuk.

Ajanssy nasıl doğdu?

Hayatımın belirleyicisi olacağını sandığım üniversite sınav sonuçları açıklandığında ne yazık ki beklediğimi bulamamıştım. 4 farklı üniversiteden yetenek bursum olmasına rağmen yetenek burslarını kullanmak için bile mühendislik baraj sıralamasını elde edememiştim. Geleceğimi düşünmek için adım attığım günlerde, çarpıcı bir gerçeği fark ettim. Aslında benim 10 yaşından beri yaptığım bir işim vardı. Bir kariyerim oluşmuştu. Dünyanın ve Türkiye’nin önemli kurumlarıyla çalışmış, çocuk yaşta birçok iş insanına ve ünlü kişilere sosyal medya alanında hizmetler vermiştim. O zamanlar bunu para kazanmak için yapmıyordum, hatta para nedir bilmiyordum bile. Amacım iyi olduğum işte güç elde ederek duygularımı tatmin etmekti. Yaşım olgunlaştıkça ve kariyerin önemini fark ettiğimde bunu profesyonel bir işe dönüştürebileceğimi fark ettim. Sistematik bir şekilde adımlarımı atarak eski günlerde sosyal medya alanında hizmet verdiğim herkese ulaşmaya çalıştım. İşte o güne Ajanssy’nin kuruluşu diyebiliriz. Eskisi gibi tek ilerleyemezdim, başarı ekiple birlikte oluyor. Elimde müşteri portföyü aslında her zaman vardı, ama bunu artık bir ekip oyununa dönüştürüp, oyunu kurallarına göre oynamaya başladım. 20 yaşlarına geldiğimde daha önceden yapmış olduğum 4 farklı internet girişimi ve 5 farklı çalıştığım kurum vardı. Bunların değerini çok sonradan anladım. Küçükken meraklarım uğruna çabaladığım her şey artık anlam kazanmıştı. 10 yaşındayken kime nasıl bir iş yapıyorsam, hala aynı şekilde yapmaya çalışıyorum. Ekibimizle birlikte bunun için çalışıyoruz. Ajanssy'nin ismi ise kendi adımdan geliyor. Çocukluğumdan beri sunduğum bu hizmete adımı koydum, çünkü hizmete kızan veya hakaret eden olursa bana hakaret etmiş olacaktı. Adıma olan saygıyı hep korumaya çalışıyorum.

Müşteri profiliniz kimlerden oluşuyor?

Kişi (b2c) ve kurumlara (b2b) hizmet veriyoruz. Bu kişiler arasında iş insanları, ünlüler ve bazen ünlü olmak isteyen kişiler olabiliyor. Kurumlarda ise restoranlar, televizyon kanalları, giyim mağazaları, turizm şirketleri, eğlence sektörü gibi çok ucu açık bir müşteri profilimiz var. Seçenekler çok yaygınlaşabiliyor. Dijitalde var olmak isteyen herkese yardımcı olabiliyoruz.

Müşterilerinize ne tür hizmetler sunuyorsunuz?

Her müşterimizin işini yaparken titizlikle ilerliyoruz. Dijital dünyada var olmalarını sağlıyoruz. Bazen kampanyalarını yönetiyoruz, bazen ise dijital sektörde atacağı adımları yönetiyoruz. Web Tasarım, Sosyal Medya Yönetimi, İtibar Yönetimi, Kampanya Yönetimi, açıkçası dijital medyayla alakalı aklınıza gelen her şeyi yapabiliyoruz. Farkımız işimizi güvenle ve dürüstçe yapmamızdan geliyor. Ve tabii bir de yüksek teknolojiden diyebilirim. Diğer ajansların 3-5 kişi çalıştırarak yaptığı bir işi bizde sadece bir yazılım yapabiliyor. Bu da müşteri açısından hem hız kazandırıyor, hem de hata payını oldukça düşürüyor. İnsan hata yapar fakat bir yazılım hata yapmaz. Dürüstlük ve güven ise çok önemli bir detay. Türkiye’de zeki adam derdi yok, fakat işini ahlaklıca ve dürüstçe yapan insan eksikliği derdi var.

Dünyanın en yenilikçi 20 girişiminden biri seçildiniz. Bu süreç nasıl gelişti?

Biz tamamen kendi işimize konsantre olup işimizi yapıyorduk. Bir bakmışız ki ödüllendirilecek konuma gelmişiz. İşe odaklandığınızda etrafınızda olanları pek fark etmiyorsunuz. Ödül çok değerli bir ödül. Dünya çapında olma anlayışımızla eşdeğer bir ödül kazanmak bizi çok mutlu etti. Fakat tabii ki en büyük ödülün mutlu müşteriler olduğunu düşünüyoruz.

Türkiye’de ve dünyada dijital hizmet sektörünü nasıl yorumluyorsunuz? Özellikle pandemi öncesi ve sonrasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Dünyada dijital sektörün ticaret hacmi çok büyük. Orada insanların dijitale güveni ülkemize oranla daha fazla ama Türkiye’de de her geçen gün güven artıyor. Bunlar umut verici. Dijital dünya hayatımızı kolaylaştırmak için var. Pandemi öncesinde dijitalleşmeyip, sürekli bir adım atacağız ama ne zaman atacağız belli değil düşüncesinde olan tüm kurumlar pandemi ile birlikte zorunlu bir dijitalleşme yaşadı. Tabii ki ilk etapta yıkıldılar, zorluklar yaşadılar, sonrasında ise adapte oldular. Türkiye’de herkes dijitalleşmekten bahsediyor, ama kimse nasıl dijitalleşeceğimizi konuşmuyor. Yoğun bir bilgi eksikliği var. Bunun sektörümüzde olan kişilerin net olarak kendini geliştirmemelerinden kaynaklandığını düşünüyorum.

Pandemi süreci projenizi nasıl etkiledi?

Tam anlamıyla verimlilik. Çoğu sektörde olduğu gibi dijital medya sektöründe de dalgalanmalar oldu fakat bize altyapımızı geliştirmek için yeni bir fırsat doğdu. Kendi sistemlerimizi ve altyapımızı geliştirdik. İşlerimizi online üzerinden ilerletmeyi öğrendik. Takım ve projemiz açısından uzun vadede olumlu, kısa vadede finansal kaynaklar açısından olumsuz bir süreçti. Bana sorarsanız geçireceğimiz en iyi şekilde geçirdiğimizi düşünüyorum.

BTM’yle yollarınız nasıl kesişti? BTM projenize ne gibi katkılar sağladı?

Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi ile yollarımız dünyanın en yenilikçi 20 girişimi seçildiğimiz gün kesişti. O gün takım arkadaşımlarla birlikte ödül törenindeydik. Mücahit Bey (Mücahit Yıldız) ile tesadüfen tanışma fırsatımız oldu. Bizlere Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nden bahsetti. Ardından araştırmalarımız sonucu, BTM’ye başvurmaya karar verdik. BTM, kurum olarak gerçekten girişimcilik ekosisteminde takdir ettiğimiz, ekip olarak sevdiğimiz bir kurum. Girişimciden faydalanmaya çalışan değil, girişimciyi desteklemeye çalışan bir merkez. Bunu tüm ekip üyeleriyle birlikte sonuna kadar hissettiriyorlar. Projenize sadece bir ofis desteği ve ek destekler sunmuyorlar, bunlarla birlikte her zaman yanınızda olduklarını kalpten hissettiriyorlar. Bizde bu merkezde kendimizi geliştiriyor, eğitimlerinden ve birçok olanağından faydalanıyoruz.

Global ve Türkiye pazarında kendinizi nerede konumlandırmayı düşünüyorsunuz?

Türkiye'de dijital medya sektörüne ses getirmek istiyoruz. 21. yüzyılda gelişirken klasikleşen ajans yapısını teknolojinin gücüyle değiştiren adımları, Türkiye'de ilk bizim attığımızı düşünüyoruz. Uzun vadede asıl hedefimiz dünya arenasında kaliteli işler yapmak. Ekibimiz genç ve dinamik. Bu ülkede büyüdük ve hepimiz bu ülkede eğitim aldık, alıyoruz. Bu ülkeye bir borcumuz var. Dünya vatandaşlarının, “Türkiye'den bir markadan dijital sektörde bir hizmet alıyorum ve çok memnunum” demesini istiyoruz. Markamızla birlikte Türkiye’yi dünyada en iyi şekilde temsil etmek ana gayemizdir.

Türkiye’de girişimcilik ekosistemini nasıl değerlendiriyorsunuz? Ne gibi zorluklar yaşadınız? Bu yolculukta sizi neler motive etti?

Ben aslında sıfırdan bir proje geliştirip bunun üzerine çalışan bir girişimci değilim. Küçüklükten beri merakı uğruna ilerleyip bu merakın üzerine projeler kurmuş birisiyim. Yaptıklarımın isminin girişimcilik olduğunu çok sonradan öğrendim. Türkiye’de girişimcilik ekosistemi çok değerli işler yapıyor, gün geçtikçe gelişiyor. Kuluçka merkezleri, mentorler, kendini geliştirmek isteyen çok girişimci var. Bu insanların ülkemizde olduğunu görmek ve destekleri (kuluçka merkezleri vb.) görmek gerçekten beni çok mutlu etti. Çevreni değiştiriyorsun ve her şey değişiyor. Etrafımda benim gibi proje üretip, fikirler geliştiren insanlar oldukça motive oldum. Türkiye girişimciler için harika bir ülke. Her yeni bir sorun yeni bir şirket demek. Eğer doğru adımları, doğru zamanda bir girişimci atarsa istediğini alabiliyor. Fakat ben bazı temel sorunlar görüyorum. Proje fikirlerine aşık oluyorlar, duygusal düşünmeye başlıyorlar. İşin içine duygusallık girdiğinde her şeyi net olarak göremeyebilirsin. Bu da satış planlamalarını genellikle görememelerine sebep oluyor. Nihai hedeflerini unutuyorlar. İki nihai hedefin olduğunu düşünüyorum, biri mutluluk diğeri ise para. Her girişimci yola çıktığında bununla çıkmalı. Unuttuğu şey ise paraya onu müşterinin götüreceği oluyor. Satış sistemini spesifikleştirerek iyi bir şekilde planlamıyorlar, ürün oluştuktan sonra bunun büyük sıkıntısını yaşıyorlar. Dünyanın en iyi ürünü bile olsa, satamazsan bir anlam ifade etmiyor, kaybolup gidiyor. Ondan dolayı satış planlama konusunda ülkemiz girişimcilerinin kendilerini geliştirmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bence her girişimci aynı zamanda çok iyi bir satışçı olmalı. Kendini iyi bir şekilde ifade etmeli. Hayatta başarı dediğimiz şey için sadece merakın yeterli olduğunu düşünüyorum. Hayatımda her zaman satışa yönelik hareket etmeye çalıştım. Projeler üzerinde çalışırken, ‘Bundan gerçekten para mı kazanmak istiyorum?’ yoksa ‘Girişimciyim diye hava atanlardan mı olmak istiyorum?’ sorularının sorulmasının gerçekten çok önemli olduğunu düşünüyorum. Yollarına bizimle devam eden, kendilerini bizle geliştirip bizlere inanan tüm ekip arkadaşlarıma da buradan teşekkür etmek isterim. 

BTM E-bülten

BTM tarafından önemli duyuru, haber ve güncellemelerden haberdar olmak için e-bültenimize kayıt olabilirsiniz.

BTM YouTube
BTM Instagram
BTM LinkedIn

Hesabınız yok mu? Hemen ücretsiz kayıt olun.

Web sitemizi kullanarak Kullanım ve Gizlilik Koşulları'nı ve Aydınlatma Metni'ni okuyup, anladığınızı kabul etmiş sayılırsınız.