
Start-Up Nedir? Hangi Şirketlere Start-Up Denebilir?
Start-Up, pek çok girişimci tarafından pek çok farklı şekilde açıklanmıştır. “Start-Up nedir?” diye sorduğumuzda, en genel ifade ile herhangi bir soruna çözüm üretmek amacı ile yola çıkılan girişimde başarılı bir sonucun kesin olmadığı şirketlerdir.
Start-Up Nedir?
Start-Up denildiği zaman pek çok kişinin zihninde havalı ofisler ve çalışanlar, filmlerde görülen rahat çalışma ortamları, genç insanların bir araya geldiği teknolojik çalışmalar ve benzeri canlanıyor olsa da, start-up düşünülenlerin ötesinde, oldukça karmaşık bir kavramdır.
Start-Up kavramının karşılığı olarak “girişim” , “yeni girişim” ve benzeri kavramların önerilmesine karşın girişimcilik ekosisteminde start-up İngilizce hali ile kullanılmaktadır.

Başarının garanti edilemediği girişimler için kullanılan start-up kavramı, bilinenden çok daha belirsiz bir kavramdır. Bir şirketin start-up olabilmesi için bilindiği gibi şirketin yaşının bir önemi yoktur. Henüz yeni kurulan bir şirkette start-up olabiliyor iken yedi yıllık bir şirkette start-up olarak adlandırılabilmektedir. Fakat bunun yanı sıra, on yıllık bir şirketin start-up olarak adlandırılması ve kabul edilmesi oldukça zordur. Bunun nedeni, şirketin on yıl içerisinde belli bir düzeyde ilerleme ve büyüme elde etmiş olması gerekmesidir.
Start-Up, bir şirketin büyüme yeteneği ile doğru orantılıdır. Start-Up olarak adlandırılan şirketler hızlı bir şekilde büyüme göstermeli ve doğru ölçeklenmelidir. Start-Up olan şirketler genellikle coğrafi kısıt olmadan büyümek için çabalarlar. Bu noktada, girişim ve start-up birbirlerinden ayrıldıkları için start-up kelimesi henüz Türkçe’de bir karşılık elde edememiştir. Girişim yerel sınırlar ile kısıtlanabiliyor iken start-up küresel olarak büyür.
Start-Up Kavramının Ortaya Çıkışı
Start-Up kavramı; 2010 yılında, Amerika Birleşik Devletleri’nin eyaletlerinden Kaliforniya’nın San Francisco şehrinde bulunan Silikon Vadisi’nde ortaya çıkan bir iş modeli akımıdır.
Start-Up akımı, kısa sürede pek çok ülke tarafından benimsendi ve küresel bir kavram haline geldi. Genellikle pek çok ülke start-up kavramını kendi dillerinde bir karşılık getirmeden, olduğu gibi benimseyerek kullanmaya başladı. Türkiye’de de durum şu an için farklı görünmüyor.
Hangi Şirketlere Start-Up Denebilir?
Girişimcilik ekosisteminde her geçen gün yeniliklerin meydana gelmesiyle ortaya çıkan yeni sektörlerin yanı sıra, start-up kavramı genellikle yazılım ve teknoloji alanlarındaki şirketlere verilen bir isim olarak kullanılmaktadır. Ancak bu bilinen yanlışlardan biridir. Start-Up kavramı günümüzde pek çok sektörde (finans, ekonomi, ticaret, mimarlık, tasarım ve benzeri) görülmektedir.
Hangi sektörde olursa olun, start-up şirket olarak adlandırılmak için şirketin büyüme hızı ve eğilimi start-up unvanını almasına imkan sağlar. Bu noktada, bir şirketin büyüme hızı ve coğrafi sınırlara bağlı kalmadan küresel adımlar atması şirketin start-up olarak adlandırılmasına imkan verir.

Tek bir ülkede ya da bölgede iş yapan girişimler, start-up olarak adlandırılamazlar. Atılan adımların, plan ve hedeflerin büyüme endeksine uygun olması, coğrafi koşullara göre varlığını sürdürebilmesi start-up olması için gereklidir.
Start-Up bir şirket olmak için öncelikli olarak bir sorun ve soruna geliştirilen bir çözüm gereklidir. Start-Up şirket olmaktaki en temel amaç, işlevsel ve daha önceden düşünülmeyen çözümler üretmektir. Bu nedenle, start-up şirketler toplumu tanımalı, toplumun ihtiyaçlarını saptamalı ve toplum ihtiyaçlarını anlamalıdır.

Start-Up olmak isteyen şirketler, yeterince yaratıcı ve yenilikçi olduklarına inanmalı, riskleri göz önünde bulundurarak küresel düşünmeli, coğrafi sınırlar içerisinde kalmadan, coğrafi kısıtlar olmadan düşünmeli ve bu doğrultuda plan – program yapmalıdır. Bir şirketin yaşı start-up unvanını almasına engel olmadığı gibi bir şirket yıllar içerisinde büyüme gösteremedi ise start-up olmaya hak kazanamadı demektir.
Start-Up akımı; bilinenden çok daha karmaşık, çok daha zorlu ve hala araştırılan, üzerinde konuşulan bir kavramdır.