Sosyal Medyada Kriz Yönetimi: İtibarınızı Nasıl Korursunuz?

Teknoloji dünyasındaki gelişmeler, medya araçlarını da önemli ölçüde etkilemiş ve halkla ilişkiler faaliyetlerinin evrim geçirmesine neden olmuştur. Bu değişimle birlikte, halkla ilişkilerin hedeflerinden kullanılan araçlara kadar büyük bir dönüşüm gözlemlenmektedir. Sonuç olarak, E-Halkla İlişkiler (E-Public Relations) adı verilen yeni bir alan ortaya çıkmıştır. Teknolojinin kullanılması sayesinde, hedef kitleye hızlı bir şekilde ulaşmak, bilgileri kolayca depolamak ve daha düşük maliyetle faaliyet yürütmek mümkün hale gelmiştir.

Halkla ilişkiler yönetiminin önemli alanlarından biri itibar yönetimidir. İtibar üzerinde en büyük etkiyi krizler yapar. Bazı krizler sosyal medyada başlarken, bazıları geleneksel medyada başlayıp sosyal medyaya sıçrayabilir. Günümüzde, krizlerin sosyal medya kanalları aracılığıyla çözülmesi ve kurumların bu krizlere anında tepki vermesi büyük önem taşımaktadır.

Krizler, bir kaza sonucu aniden ortaya çıkabileceği gibi, küçük bir sorunun sosyal medya aracılığıyla büyümesine de neden olabilir ve bu durum takipçilerin boykotlarına yol açabilir. Böylece kurumların itibarı ciddi zarar görebilir. Bazı krizler önceden sinyal verebilirken, diğerleri aniden gelişir ve bu durumda acil müdahale gereklidir. İyi yönetilen bir kriz, itibar kaybını önleyebilir. Önceden hazırlanmış bir kriz planı, krizin etkili bir şekilde yönetilmesini sağlar ve olumsuz etkileri azaltır. Bu nedenle tüm kurumların sosyal medya üzerinden etkili bir kriz iletişimine ihtiyaçları vardır; aksi takdirde, krizler büyük sorunlara yol açabilir.

Sosyal Medyada İtibar Yönetimi ve Önemi

Online itibar, markaların sanal dünyadaki algısı ve hakkında yapılan yorumlarla şekillenir. Olumsuz yorumlar, markaların online itibarını olumsuz etkileyebilir, bu nedenle online itibar yönetimi halkla ilişkilerde kritik bir alan haline gelmiştir.

Cone Communications'ın 2011'de yaptığı araştırmaya göre, her beş tüketiciden dördü, internetteki olumsuz yorumları gördüklerinde satın alma kararlarını değiştirmektedir. Tüketicilerin %89'u, ürün hakkında bilgi almak için interneti güvenilir bir kaynak olarak görürken, %59'u online yorumları cep telefonlarından kolayca okuyarak satın alma tercihi gerçekleştirmektedir. (Cone Communications, 2011). Bu veriler, kurumların online itibarlarının tüketiciler üzerindeki etkisini göstermektedir.

Geleneksel itibar yönetimi kuralları online platformlarda da geçerlidir, ancak dijital dünya markalar için sürekli kriz riski taşıyan bir ortam yaratır. Online itibar yönetimi, markanın internet ortamındaki bilinirliğini ve itibarını izlemeye yönelik bir süreçtir. Olumlu içerikler, markanın imajını desteklerken, olumsuz içeriklere hızlı müdahale edilmesi gerekir. Bu yönetim, olumsuz içerikleri silmektense, kullanıcılar üzerindeki etkisini azaltmaya yönelik çözüm üretir.

Online itibar yönetimi, sosyal medyada yayılan içeriklerin kontrolsüz bir şekilde yayılmasını önlemek için gereklidir. Sahte hesaplar, yalan haberler ve negatif yorumlar gibi sorunlar, markaların karşılaştığı en büyük tehditlerdir. Olumlu itibar, tüketicilerin güvenini kazandırırken, olumsuz itibar satışları düşürüp markaya olan güvensizliği artırabilir.

Sosyal Medyada Etkili Kriz İletişimi ve Yönetimi

Krizin etkilerini azaltmak ve itibarını yeniden kazandırmak için işletme yöneticilerinin krizin temel nedenlerini anlaması ve hızlı bir şekilde halkla ilişkiler faaliyetlerine başlaması önemlidir. 

Sosyal medya ile birlikte, markalar artık kontrol edemediği bir ortamda yer almakta ve kriz anında sosyal medyada bulunmamak büyük bir risk oluşturmaktadır. Kriz durumunda, krizin çıktığı sosyal medya platformunun kullanılmasının en etkili çözüm belirtilmiştir. Kullanıcılar, sosyal medyada gördükleri bilgileri güvenilir kabul etmektedir, bu yüzden olumsuz yorumlar ciddi şekilde ele alınmalıdır.

Sosyal medya, krizlere anında müdahale edilmesini sağlar ve viral etkisi nedeniyle krizler tahmin edilemez hale gelir. PWC’nin 2013 araştırmasına göre, şirketlerin %57’si kriz yönetimi için sosyal medyayı ana kaynak olarak kullanmaktadır. Sosyal medyada krizle mücadelede amaçlar şunlardır.

  • Kurum hakkındaki konuşmaları izlemek
  • Potansiyel krizleri önceden tespit etmek
  • Kriz anında paydaşlarla iletişim kurmak

Bir krizle başa çıkabilmek için interneti etkin kullanmak gerekmektedir. Bu, sanal bir kriz yönetim merkezi kurmak, web ortamını 7/24 izlemek ve kriz anında bilgilendirme yapacak bir uzman bulundurmak gibi adımları içerir. Kriz sırasında sosyal medyada doğru içerikler paylaşarak stratejiler geliştirmek önemlidir.

Online itibar yönetiminin 5 temel adımı şunlardır:

  1. İzleme: Online platformlarda marka hakkında yapılan yorumlar takip edilmelidir. Google Alert kullanılarak, üyelik gerektirmeyen platformlarda da yorumlardan haberdar olunmalıdır.
  2. Olumsuz Yorumları Anlama: Olumsuz bir yorum yapılmadan önce, sorunun kaynağı belirlenmeli ve gerektiğinde hizmet gözden geçirilmelidir.
  3. Uygun Yanıt Verme: Müşteri haklıysa özür dilenmeli ve durumu düzeltme sözü verilmelidir. Yanlış anlaşılmalar varsa, durum açıkça açıklanmalıdır.
  4. Yanıt Tonunu Belirleme: Yanıtlar, işletmenin profesyonel değerlerini yansıtmalı, argo kullanılmamalı ve dil ılımlı olmalıdır. İşletmenin güçlü yönleri vurgulanmalıdır.
  5. Offline Destek: Şikâyet çözülmezse, doğrudan müşteriyle iletişime geçilmeli ve sorunun çözümü için önerilerde bulunulmalıdır.

Sosyal Medyada Kriz Yönetimi ve Kurumsal İtibarla İlişkisi

Müşteriler, bir markanın gücünü ve sunduğu vaatleri öğrenmeden, ona para ve zaman harcamak istemezler. Kriz durumunda ise "Müşterilerle iletişim kuruluyor mu?" ve "Markanın vaatleri nedir?" gibi sorulara cevap ararlar. Bu araştırmalar, aslında işletmenin itibarının ne durumda olduğunu öğrenmeyi amaçlar. İtibar, markanın adı duyulduğunda veya logosu görüldüğünde insanların zihninde oluşan düşüncelerdir. Markanın online yorumları kontrol edilemese de, işletme bu durumu yönetebilmek için etkili stratejiler geliştirebilir ve krizin etkisini azaltarak hızlı bir şekilde çözebilir.

Sosyal medya, kurumların itibarını hem olumlu hem de olumsuz yönde etkileyebilir. Bu yüzden işletmeler sosyal medyayı küçümsememeli, marka hakkında yapılan yorumları takip etmeli ve sosyal medya araçlarını etkin kullanmalıdır. Şikayetler yayımlanmadan önce çözümler üretilirse, itibar kaybı engellenebilir. Kurum zaten pozitif bir itibara sahipse, savunucuları olaya müdahil olup markanın savunmasını üstlenebilir.

Kurum itibarını etkileyen faktörler arasında sosyal sorumluluk projeleri, marka bilinirliği, kurum imajı ve algısı yer alır. Bu faktörler, işletmenin algısından farklı şekillerde toplumda yer edinebilir. Özellikle yeni medya araçlarının etkisiyle bu algılar daha da karmaşık hale gelmiştir. Bu nedenle itibar yönetimiyle ilgili çalışmalar, sosyal medya üzerinden düzenli olarak paylaşılmalı ve uzman kişilerle iş birliği yapılarak bilgi doğru şekilde sunulmalıdır.

BTM E-bülten

BTM tarafından önemli duyuru, haber ve güncellemelerden haberdar olmak için e-bültenimize kayıt olabilirsiniz.

BTM YouTube
BTM Instagram
BTM LinkedIn

Hesabınız yok mu? Hemen ücretsiz kayıt olun.

Web sitemizi kullanarak Kullanım ve Gizlilik Koşulları'nı ve Aydınlatma Metni'ni okuyup, anladığınızı kabul etmiş sayılırsınız.