Sıkıntılarınızın Çözümü Belki BTM’deki Bir Girişimde Olabilir
Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nin ilk dönem Yatırımcı Kulübü mezunlarından olan İTO 5 numaralı Bilgi Teknolojileri Komitesi Meclis Üyesi Fahrettin Oylum, İstanbul iş dünyasına seslendi: Emin olun bugün kilitlendiğimiz, ‘Eyvah şirketlerimizi ciddi anlamda sıkıntıya sokuyor’ dediğimiz birçok sorunun çaresini BTM’de belki çok düşük bir meblağ ile ortak olacağınız bir şirkette bulabilirsiniz
Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nin (BTM) Yatırım Kulübü Programı mezunları ile yaptığımız söyleşiler devam ediyor. Bu haftaki konuğumuz İstanbul Ticaret Odası (İTO) 5 No’lu Bilgi Teknolojileri Komitesi Meclis Üyesi Fahrettin Oylum. Bilgisayar mühendisi olan Oylum, işletme lisansı yaptıktan sonra Teknopalas Yüksek Teknoloji şirketini kurdu. Şirketinde 16 yıldır nesnelerin interneti üzerine çalışıyor. Oylum, MÜSİAD’da da dijital dönüşümden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi.
Yeni nesil girişimcilik olan startuplara ilk günden beri ilgi duyan Oylum’un, üç startup yatırımı bulunuyor. “Bana çok ciddi katkı sunacağını bildiğim için BTM’deki Yatırım Kulübü’ne katıldım” diyen Oylum, BTM’nin Yatırım Kulübü Programı’nın da ilk mezunlarından.
DUTLUK DÖNEMİ
“Türkiye’de girişimcilik dünyadaki rakip diyebileceğimiz ülkelere kıyasla henüz başlangıç seviyesinde, hatta ben bunu dutluk dönemi olarak değerlendiriyorum” diyen Oylum, “Aslında startup yatırımcılığını ve girişimciliğini de bu şekilde değerlendiriyorum. Henüz dutluk döneminde olduğu bir sektör ya da bir alan gibi düşünebiliriz. Startupları da bir emtia olarak düşünüp startupların el değiştirdiği, hisselerinin hareketlendirdiği bir emtia olarak ele alındığı bir ekonomi modelinden bahsediyoruz. Bu girişimlere yüzde 3 ile yüzde 5 ile ortak oluyorsunuz ve bu şirketleri büyütmeye çalışıyorsunuz. Bu durum, geleneksel sektörden gelen kişilerin çok kolay anlam veremediği bir nokta” dedi.
GİRİŞİMCİYE YATIRIM
“Girişimciye mi, yoksa projeye mi yatırım yaparsınız” diye bir soru sorulduğunda cevabın genelde “projeye” yönünde olduğunu belirten Oylum, “Bence bu yanlış bir algı. Çünkü Yatırımcı Kulübü programından sonra projeden ziyade girişimciye yatırım yapmamız gerektiğini daha net bir şekilde görmüş olduk. Çünkü aslına bakarsanız fikir gerçekten çok çok fazla. Özellikle dijitalleşmenin bu kadar yoğun yaşandığı bir dönem içerisinde startupların çok farklı fikirlerle ortaya çıkabileceğini biliyoruz, görüyoruz. Örneklerini de zaten her gün farklı projelerde duyma şansımız oluyor. Ama bu projeyi götürebilecek, ilerletebilecek, gerçekten bunun peşinde koşabilecek ve sizin mentorluğunuzu kabul edebilecek girişimcileri bulmak bizim için çok çok daha kritik. Açıkçası buradaki görüşmelerimizden sonra bu fikrimizin daha yerinde olduğunu da tespit etme şansımız oldu bizim” dedi.
GİRİŞİMCİNİN OYUNCAĞINI ALMAYIN
Girişimci ve yatırımcılarına tavsiyelerini sorduğumuz Oylum, “Girişimciler ve yatırımcıların ikisine ortak bir tavsiyemiz şu, öncelikle herkesin bu işten kazanabileceği bir model oluşturması gerekiyor. Yani ‘Sadece ben kazanacağım’ dediğiniz model çok fazla çalışmaz. Girişimcilerin yatırımı sadece parasal olarak düşünmemesi gerekiyor. Çünkü, sadece para, harcayacağınız bir harçlık olacaktır. Ama parayla beraber fikir gerçekten çok önemli. Fikirlerinizi tecrübelerle harmanlayabilecek bir yatırımcı ile çalışmaları bana göre çok önemli. Bugün yirmi yıllık, otuz yıllık tecrübesi olan bir insanla oturup projenizi onlara anlattığınızda çok farklı bir noktaya getirebileceğini emin olun göreceksiniz. Benim startuplara birinci tavsiyem budur. Yatırımcılar meselesine gelince de, yatırımcılar startupların elinden büyük hisseyi almayla ilgili reflekslerden vazgeçsinler. Çünkü girişimcinin ellerindeki oyuncağı alırsanız artık siz onun sahibi olursunuz. Onun sahibi olmayın, onun ortağı olun. Küçük pastayı büyütme üzerine odaklanın” dedi.
PASTADAKİ KÜÇÜK DİLİM
Mevcuttaki yapılarda çok küçük bir pastanın yüzde birinin belki çok kritik olmadığını belirten Oylum, “Gerçekten çok küçük gibi görünen oranlar bunlar. Ancak ben hep şu örneği veriyorum. Bugün dünyanın global devleri teknoloji şirketlerini düşündüğünüzde Google, Microsoft, Apple ve sosyal medya devlerine baktığınızda bugün bu şirketlerin binde biri gibi bir hissesi sizde olduğunda belki bir çoğumuzun binlerce çalışanı olan fabrikalardan çok çok daha büyük bir değer olduğunu görebilirsiniz. Dolayısıyla orada esas olan yüzde olarak ne kadar büyük olduğunuz değil, onu nereye götürebileceğinize odaklanmanız gerekiyor. Bizim buradaki yatırımcılara tavsiyemiz bu. Ama genel olarak da şunu da söylemek istiyorum burası yani BTM, hepimizin yeri. Burası gerçekten büyük emekler harcanarak büyük bir vizyonla açılmış bir yer. Gerçekten en az ayda bir veya iki kere bu tarz yerlere gelerek buradaki startupları, neler yaptıklarını, hangi projelerle uğraştıklarını dinleyelim, onların fikirlerini alalım. Ve emin olun bugün kilitlendiğimiz, ‘Eyvah şirketlerimizi ciddi anlamda sıkıntıya sokuyor’ dediğimiz birçok sorunun çaresini BTM’de belki çok düşük bir meblağ ile ortak olacağınız bir şirkette bulabilirsiniz. Temennimiz buraların girişimcilerle dolduğu gibi yatırımcılarla da ciddi anlamda dolacağı bir mekan olması” dedi.
XIAOMI ÖRNEĞİ
Startupların önemini son dönemde dünyada ismi çok öne çıkan bir şirket örneği vererek açıklayan Oylum, “Bugün cep telefonu üreticilerinden belki de yeni ismini duyduğumuz Xiaomi markasına baktığımızda 300’den fazla startup yatırımcısı olduğunu ve bugün mağazalarındaki sattığı ürünlerin birçoğunun, farklı startupları tarafından üretildiğini görürsünüz. Ve bu startuplar içerisinden üç tane unicorn yani milyar dolarlık şirket çıkardığını ve bu milyar dolarlık şirket seviyesine getirme konusunda kendi oluşturduğu ekosisteminin ne kadar kritik olduğunu görme şansımız var. Dolayısıyla bu hepimiz için ciddi bir fırsattır da. Mevcuttaki şirketinizden çok çok daha büyük bir unicorn oluşturma fırsatını size sağlamış oluyor bu ekonomi. Ama burada çok kritik olan bir şey var, startup yatırımcılığı büyük ortaklık değildir. Startup yatırımcılığında, startupın oyuncağını elinden almamanız gerekiyor. Orada küçük ortak olmanın ne demek olduğunu anlamanız gerekiyor. Aslında BTM Yatırımcı Kulübü’ne baktığınızda size bunun önemini de biraz anlatmış oluyorlar. Çünkü bizim geleneksel ekonomide biliyorsunuz hakim hisseye sahip olmak gibi bir gelenek vardır. Ama startup yatırımcılığında yüzde üç, beş, on seviyelerinde ortaklıklarla orayı büyütme refleksiyle hareket etmemiz gerekiyor” dedi.
YATIRIMDA ÜÇ BAŞLIK ÖNEMLİ
Yatırım konusu gündeme geldiğinde üç başlığı öncelediklerini belirten Oylum, “Bunlardan bir tanesi, globale taşıyabileceğimiz bir startup mıdır? Yani fikir olarak sadece Türkiye özelinde mi çalışabilecek bir projedir bu, yoksa globalde tüm dünyada müşterisi olacak mı olmayacak mı buna bakıyoruz. İkincisi, buluta taşıyabileceğimiz bir çözüm müdür? Bu da şunu söylüyor, daha az insan gücüyle daha çok kişiye ulaşabileceğimiz bir altyapı ile genişletebileceğimiz bir alan mıdır? Üçüncüsü, biliyorsunuz belli dönüştürücü teknolojiler var bunlar yapay zeka ki önümüzdeki dönemlerde çok büyük bir ekonomi oluşturacağını hepimiz biliyoruz. Yine görüntü işleme teknolojileri, nesnelerin interneti teknolojisi, oyun teknolojileri ki oyun teknolojisini biz sadece eğlence olarak değil aynı zamanda önümüzdeki dönemlerde belki de yeni bir medya mecrası olarak görüyoruz. Dolayısıyla bizim için kritik olan bu dönüştürücüyü sağlayabilecek, bu dönüştürücü etkiyi de kendilerine rol biçmiş olan startupları biz önceliklendiriyoruz. Ama temel olarak globale taşıyabilip büyütebileceğimizi düşündüğümüz startuplar bizim önceliklendirdiklerimiz. Yoksa sektör ayrımı çok fazla yapmıyoruz. Çünkü o arkadaşlar bazı projeleri getirdiklerinde belli sektörler için bunu konumlandırdıklarını belirtseler de biz onu aslında tüm sektörler için uyarlayabileceğimizi bazen kendilerine ifade edebiliyoruz. Zaten böyle bir startupımız da şu an var” dedi.

